Reklam Alanı
Öyle sanıyorum ki, Fırat nehri üzerinde yapılan Birecik Köprüsü inşaatı bitince, işsiz kalan bir kısım insanlar başka illere göç ettiler. Bunların başında ılıman iklimi ile Mersin, Adana, İskenderun başta olmak üzere İstanbul, İzmir ve sırasıyla Ankara ve diğer iller akla gelir.
Mersin'deki Birecikliler oldukça fazladır. Rahmetli babam ve birtakım Birecikliler Mersin'e gelip Mersin silo inşaatında çalıştılar. Kalabalıklaşan Birecikli nüfus, önceleri Mersin'in Mahmudiye Mahallesi ve Bahçemahalle'ye yerleştiler.
Bir araya gelmek, tasada ve kıvançta dayanışma içinde olmak için birçok kez dernek kurma çalışmaları başlatılmış; ancak sonuç alınamamış.
Emekli olup dershanede çalışırken, hemşerilerim beni hiç yalnız bırakmadılar, destek oldular. Şimdi rahmetli olan değerli öğretmen arkadaşım Ayhan KARAYILAN sık sık beni ziyaret ediyor, dernek konusunu dile getiriyordu. Bülent Ferhatoğlu, Müftah Kanıkara ve birbirinden değerli kurucu arkadaşlarla yola çıktık. Müslüm Erenler ve kardeşlerinin de maddi ve manevi katkısını da eklemeliyim. Toplantılar yaptık. Belediye Meclis Üyesi ve Mali Müşavir Muhittin ERTAŞ hemşerimiz, işyerini bize açtı. Bürosunda hemşerilerimiz ile toplantılar yaptık. Katılım ve ilgi büyüktü. Bu kez başaracaktık.
Nihayet derneğimiz kuruldu. (2008) Önce Yenişehir'de merkezi bir yerde büyükçe bir yer kiraladık. Her hafta toplantılar düzenliyor, yeni yeni üyeler kabul ediyorduk.
Birinci yılın yazında Sultaşa Otel’de büyük bir gece düzenledik. Birecik Belediyesi ve hemşerilerimiz bize büyük destek verdiler. Gecemiz büyük bir coşkuyla devam etti. Birecik'ten ekibi ve mahalli sanatçılarımız geldi. ‘’Mersin-Birecikliler davul-zurna Kültür ve Dayanışma Derneği’’ kendini tüm Türkiye'ye ve Mersin'e tanıtmıştı.
Dernek dayanışma ve yardımlaşma faaliyetlerini sürdürüyordu: Kurban kesme, ramazan kolileri gösteriş yapılmadan ihtiyaç sahibi hemşerilerimize geceleyin kapılarına kadar götürülüyordu.
Kiralık olan dernek binamız artık bize yetmiyordu. İçerisi ve dışarısı insanlarla doluyordu.
