Reklam Alanı
RAMAZAN GELİRKEN BİRECİK.
Kuşluk vahtı, gün ağarırken, Diyarbakır lı Memet kahvenin önüne, iki masa sekiz - on sandalye çıkardı, Hambal Zebir, Uncu Bablı, Kayıkçı Mamey, Kel Osman, Postacı Muhittin ilk gelen müşterilerdi.
Kahveci memet, ikişer yudumluk Mırra dağıttı, çayın demlendigini söyledi, kahvenin şegirdi Tımtım, gözünün çapağını sile sile geldi, Kayıkçı Mamey seslendi.
-Ülen Tımtım, Huvardanın fırınından bir dırnahlı al, iki tarafını gevrettir.
Tımtım bozuk parayı alıp, çarşıya doğru segirtti, çaylar dağıtılırken, Kocadölü Memah geldi, Ekmegi getiren Tımtım, Nargile için, Cigerci Memet ten iki köz ataş getirip, Memah emminin Tömbekisini hazırladı.
Saat sekize doğru, kıdemli müşteriler, Ağzıkara Ahmet, Adil Mahmut, Kırpaç Mahmut, Herik Ahmet, Ejder Emmi, İslam Mahmut, Kör Bezzat, Kadıoğlu Mehamet, Terzi Enver, Kebbenci Abit geldiler, Kel Osman ile, Emin Hösin Domino oynamaya tutuştular.
Birkaç gün sonra Ramazan başlıyor, hayatlı daş yapı evlerin hepsinde hazırlık var, bir ay yetecek ekmek, teşte ıslanmış asbaplar, Sivikte çırpılan halılar, yorgan-döşek tezeleme, ve hepsi bittikten sonra, Ev külfetinin hamama gitmesi.
Dipsiz zabıkın birinde, hamam legeni, çul, hamam bohçası hazırlandı, evin hanımı, evin böyük kızına seslendi.
-Kız Hece, bohçadan legeni al, Hasanbaba hamamına götür, Safya bacıya söle, sıcak bir Helvet ayarlasın,çulu biz getiririk.
Ardından ilkokul beşe giden oğluna seslendi.
-Seyfi oğlum, sende Oğuz un kahvesine get, babanın kulağına yavaşça söle, hamam parası versin, tez get gel.
Seyfi yılık olan kapıdan sıvıştı, kahveye getti, babası dörtlü Hoşgön oynarken, üç metre uzahtan seslendi.
-Babey, anam dediki hamama gidecegik, para versin.
Babanın yanındaki arhadaşları, gülüp dalga geçtiler.
-Eşegoğlu eşek, beri gelde sölesene.
Neyse ev külfeti, çulu alıp, hamama gettiler, Keyme İso karşıladı.
-Size Kazan ögünden sıcah bir Helvet ayırdım. İsoya Birez bahşiş verdiler.
Hamam iyice sıcahtı, anası uşakları, tastan başlarına vura vura, keseledi lifledi.
Akşama yakın, Seyfi de okuldan çıhıp geldi, hamamçı
-Eşşek kedek oğlan. dese de anası Seyfiyide, kolundan çeke çeke soydurup, bir güzel yıhadı.
Ramazana bir gün kala, ikinin vahtı, Berecik kalasından arha arhaya atılan üç topun sesi, bütün daş evleri sallarken, tee Karkamış tan duyuldu.
Yarın Oruç, Evlerde boş durma yoh, Hefyelere temiz asbaplar, küpyelere, günlük kullanılacak, sahen tas, Mahmil lere çocukların, kitabı defteri yerleşiyor.
Zahrevinde, peteklerdeki Burgul- sümüt, yeşil küplerdeki, yağ, turşu, salça, Pendir kontrol ediliyor, ocağın Pıherisi sıvanıyor, kelle kazanı, çirtikli sahenler, kalaylı Lengeriler, son bir temizlikten geçiyor, Kuyudan çekilen su ile ortalık bir güzel yıhanıyor.
Ulu Cami den okunan ezanla, kaladan atılan ilk top la ramazan başladı, bu ahşam sümüd aşı, ayran la idare edecekler, her evin olmazsa olmazı, sabah alınan bir bakraç Tuluğ ayranı akşam üstü alınan on kuruşluk buz, Etli yağlı yemekler sonra.
Yasin okunduktan sonra, evin külfeti uyudu, saat ikibuçuk, Arap mahlesinde, şahane bir Zurna ve onu tamamlayan davul sesi, (daha apartmanlar yok) aşağı mahleden duyuluy, Davulcu Sait ve Zurnacı Yasin, üüüf bizim en şahane müzisyenlerimiz.
Fevzipaşa okulunun ordan, Davul zurna çalarak Meydan mahlesine iniyorlar, her evde bir gaz lambası, bir fennos ivlez ivlez yanıyor, saat dörde kadar, mahleyi uyandırdılar, her gece başka bir mahleye gidecekler, saat tam dörtte Topçu Saminin
-Vardı haaa vardııı.sesinden sonra Söhür topu Güürrooom. diye patladı.
Dibdibe evler, basit yaşamlar, samimi komşuluklar, güven duyulan dostluklar... güzeldi be.