ABDEST NASIL BOZULUR?
Sabah ezanı daha okunmamış, Kutbarmak Salıh uyandı, şalvarını geydi, livanın önüne çıkıp komşusu Allik Mıslım'e seslendi:
--Mıslım, Mıslım tez kâh, üstünü geyin de gidek...
Mıslım de zatan dilki yuhusunda bekleydi, sesi duydu o da yattığı tabakanın önüne çıkıp ses verdi:
--Tamam, akey hemen geliyim.
Daha ağ iplik, kara iplikten ayrılacak kadar hava aydınlanmamıştı, Kutbarmak Selıh de, Allik Mıslım de ahırdan eşeklerini çıhardılar, kapılarının yanındaki duvarın deliğine zikkeleri sıkıştırıp sırecelerin içine gerekli eşyaları hazırlamaya başladılar... Avratlar zatan ahşamdan her şeyi tertiplemişlerdi, ikişertene kalınca yapılmış taplama, birer kuru soğan, ikişer böyük domates, birer tene geçi derisinden yapılmış cevız kabığından yeşile boyanmış tulukları da kuyudan çekilmiş su ile doldurup sırecelere yerleştirdiler. Birer nacak ve de bel küreğini de eşeğin semerine yanlamasına bağlayıp, kapının bartıcına basıp eşeklere bindiler... Yımeninin topuğuyla hefif dürtüklerken, "Çı çı çı çı" diye yürüme komutunu alan rahvan eşekler hızla ''Şıhtaha Zabıkı''ndan dışarı yekindiler. Birkaç metre ötedeki Oğuzun Kahvesinde ivlez ivlez bir çıra ışığı fark ediliyordu, Kahveci Oğuz da kahvenin önüne mangalı koymuş, semaverin altına koyacağı ateşi hazırlıyordu... Kutbarmak Selıh de, Allik Mıslım de selam verdiler, Oğuz da karşılık verdi.
--Babey gelin bırer sebah kahvesi için.
İkisi de:
--Eyvallah Oğuz akey, deyip devam ettiler...
Komşuları Hoca Kedır'ın Hobap yolunda iki yüz ağaç bağ ve fıstığını belliyeceklerdi. Erken getmeliler ki havalar kızmadan işlerini bitirmelilerdi. Fıstığa ulaştıklarında gün ağarmaya başlamıştı, sabah namazlarını orada kılıp bel küreklerini alıp hızla fıstıkları bellemeye başladılar, yarıya yakınını bitirdiklerinde acıktılar. Damın dibine oturup çıhınlarını açtılar, birer taplamayı soğan, domates birez de nar ağacının dibindeki ğerdelden doldurup bir güzel yidiler... Tuluktaki sudan birer maşraba suyu da kafalarına tikip içtikten sorna, bellemeye devam ettiler. Sıcak eyice kızmaya yakın işleri bitmişti. Allik Mıslım:
--Selıh akey bögün Cuma, gel abdezimizi burada tuluktaki suylan alah, Tekke Camısı'nda bizim konşu Hafız Nuru'nun vaezıne yetişek, onun vaezleri çok eyi oluy.
Kutbarmak Selıh de "olur" deyince ayaklarını kollarını çemreyip tuluklarındaki suylan abdezlerini aldılar, ikinci taplamalarından birer dürüm de üleyin öyünü diye yidiler, eşyalarını sıreceye yerleştirip, rahvan eşekleri yine "Çı çı çı çı" komutuyla topuklayıp Berecik'e doğru yöneldiler. Şıhtaha Zabıkı'ndaki evlerine ulaşıp eşekleri ahıra bağlayıp hızlı bir şekilde Tekke Camısı'na doğru yürüdüler... Yımenilerini çütleyip içeri girdiler, Hafız Nuru hoca, vaeze başlayıp epey şeyler de anlatmış durumdaydı... İşte tam o sırada Hafız Nuru hoca diyordu ki:
--Eşşegin angırmasını duyduğunuz yerde abdeziniz pozulur.
İkisinin birden aynı anda kafası karıştı, birbirinin yüzüne bakıp bir şey diyemediler, namazlarını kafaları karışık bir şekilde kıldılar, namaz bitti dışarı çıktılar. Kutbarmak, Allige sordu:
--Ulen ele şey olurmuş mu, eşşeğin angırmasını duyduğun zaman abdezin pozuluysa her evde bir eşşek var, hemi de sebahtan ahşama angırıp duruylar, o zaman kimse abdezini tutamaz ki...
Allik Mıslım de:
--En eyısı, yımekten sorna gidek Hafız Nuru'ya sorak...
Tamam dediler, yımeklerini yiyip hemen Hafız Nuru'nun kapısına gettiler, kafalarını karıştıran şeyi aynattılar. Hafız Nuru, onları dinledikten sonra kahkahalarla gülerek... Onları içeri aldı sedirin üstüne oturtup anlatmaya başladı...
--Benim şirin konşularım, duyduğunuz dorğu da eksik duymuşsunuz çünkü o sözlerin daha öncesi vardı ve ben şele demiştim:
--Yaban'a giden Müslüman kardeşlerimiz, mutlaka yanlarına birer tuluk da su alırlar; hem içmek için hem de abdest almak için, faraza ki abdest alacağınız zaman baktınız eşşeğin ipi sökülmüş ve göremeyeceginiz kedek uzağa kaçmış, işte o zaman toprak ile teyemmüm edip abdest alırsınız ve namaza durursunuz, tam niyet edip namaza duracağınız sırada eşşeğin angırmasını duyarsanız, abdeziniz bozulur, namaza başlamayıp gidip eşşegi getirip, tuluktaki suyla abdest alıp namazınızı kılmanız gerekir. Önünü duymamış arhasını aynamamış yalangız ,"eşşegin angırmasını duyarsanız abdeziniz pozulur" hanegini kafanıza mıh kimin çakmışsınız...
"--Siz siz olun her hanegin arhasını ögünü, aynamasız dignemesiz, şu şeledir, bu beledir diye hem siz kabul etmeyin hemi de başkalarında aynatmayın, tamammı Selıh akey, tamam mı Mıslım akey.....
ABDEST NASIL BOZULUR?
Bu makale 1092 kere okunmuş.
06 Kasım 2023, Pazartesi - 10:35